Blog

İçme Suyundaki Kirliliğin Nedenleri

Dünyamızın dörtte üçü okyanuslar, denizler, göller, yeraltı suları ve buzullar gibi su kaynakları ile kaplı. Öte yandan, mevcut suyun %1’den daha az bir kısmı ekosistem ve insanların kullanımına uygun tatlı su kaynaklarından oluşuyor.

Suyun yeryüzündeki tüm canlılar için vazgeçilmez olduğunu düşündüğümüzde, hali hazırda sınırlı olan tatlı su ekosistemlerinin kirliliği ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor.
Uzmanlara göre su kaynaklarının kirlenmesinin başlıca nedenleri arasında ise kentsel kullanım, sulama, enerji ve sanayi faaliyetleri geliyor. Gelişmekte olan ülkelerin %80’i halen maalesef kanalizasyonunu doğrudan su kaynaklarına akıtırken, endüstriyel faaliyetler nedeniyle, yaklaşık 300 – 400 milyon ton atık, sulara dökülüyor. Tarım faaliyetlerinde kullanılan gübrelerin neden olduğu kimyasal kirlenme, dünya yer altı su rezervlerinin de hızla kirlenerek, tükenmesine neden oluyor.
Su kirliliğinin sebepleri temelde 4 ayrı kategoride listeleniyor:
Yüzey Sularının Kirlenme Sebepleri – İnsanoğlunun bilinçsiz tüketimi nedeniyle yüzey sularında biriken başta plastik su petleri olmak üzere tüm plastikler, yağ ve benzin atıkları gibi atık ürünleri.
Yeraltı Sularının Kirlenme Sebepleri – Bu kaynaklar genellikle yüksek toksinler içeren tarım ilaçları, pestisit ve gübre kullanımı ile hayvan atıklarının atılması gibi kirleticiler.
Mikrobik Kirliliğin Sebepleri – Arıtılmamış suyun içerisindeki mikroorganizmalar. Sudaki bu tip zararlı bakteri veya virüsler, kolera, tifo gibi salgın hastalıklara yol açabilir.
Kimyasal Kirliliğin Sebepleri – Endüstriyel çiftlikler, enerji santralleri, fabrikalar gibi seri üretime bağlı tesislerin atıkları.
Bu atıkların yanı sıra, insan kaynaklı olarak örneğin kullanılmış sıvı yağlar ciddi biçimde su kirliliğine neden olmaktadır. Uzmanların verilerine göre, 1 litrelik kullanılmış sıvı yağ gidere döküldüğü takdirde 1 milyon metreküp suyu yani 100 tanker dolusu temiz suyu kirletmektedir. Bireysel bir çözüm olarak, evinizde kullandığınız sıvı yağları doğrudan mutfak lavabonuza dökmek yerine, bir şişede ya da kavanozda toplayıp, sonrasında belediyeler aracılığı ile atık geri dönüşüm merkezlerine yollayarak, siz de doğamızın ve temiz su kaynaklarımızın korunmasına destek olabilirsiniz.
Ayrıca, çoğunlukla kamu kuruluşları tarafından kullanılan gri suların arıtımı ile bahçelerin sulanması ya da gri suların sifon mekanizmalarında kullanımı gibi geri kazanım projelerini siz de evinizde daha küçük ölçekli olarak uygulayabilirsiniz. Örneğin, duşta akıttığınız sıcak suyu bir kovada toplayarak, tuvalet giderinde kullanabilirsiniz.
Görüldüğü üzere, insanların kullanımı için zaten sınırlı olan su kaynaklarımız –maalesef yine insanoğlu yüzünden- ciddi kirlilik tehdidi ile karşı karşıya. Şebeke suları şehir kullanımına verilmeden önce çeşitli arıtma kademelerinden geçip, kimyasal yöntemlerle dezenfekte ediliyor.(1) Fakat evlerimize gelen, musluğumuzdan akan suyun içerisinde gözle görünmeyen maddeler, yönetmenliklerce belirlenen oranlar dahilinde su içerisinde kalıyor(2); dahası evimizin, apartmanımızın su tesisatından kaynaklı çeşitli kirleticiler de suyumuza etki edebiliyor.

Bu gönderiyi paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bizi Arayın